Etkinliği bilimsel araştırmalar tarafından kanıtlanmış ve yapılandırılmış bir terapi yöntemidir. Bu modele göre; duygu, düşünce, davranış, bedensel tepkiler ve çevre birbiri ile etkileşim halindedir. Olayları yorumlama şekli ve düşünceler, duygular ve davranışların belirleyicisidir. Bilişsel davranışçı terapinin (BDT) amacı, olumsuz ve çarpıtılmış düşüncelerin yeniden yapılandırılması ile daha olumlu ve işlevsel bakış açısı kazanmayı sağlamaktır.

BDT’de, danışanın problemlerle nasıl başetmesi gerektiğine dair yeni beceriler kazandırılır ve terapi sonlandıktan sonra yine aynı olaylarla karşılaşıldığında danışan artık kendinin terapisti olur ve nasıl başetmesi gerektiğini bilir. Terapi sürecinde, terapist değil danışan aktiftir. Ehliyet kursuna giden sürücü adayları gibi danışan şoför koltuğundadır, terapist ise direksiyon hocası gibi sağ koltukta danışana rehberlik etmektedir. Buradaki amaç, danışanın terapiste bağımlı kalmadan kendi başına problemlerle mücadele edecek donanımı elde etmesini sağlamaktır.

Süreç nasıl işler?

İlk seansta danışanın terapi hedefleri belirlenir ve her seans oluşturulan gündem maddesi ya da maddeleri ile terapi hedefleri doğrultusunda işbirliği ile çalışmalar yapılır. Bu çalışmaların pekiştirilmesi amacıyla danışana ev çalışmaları verilir. Böylelikle, danışanın öğrendiği yeni becerileri seans dışındaki hayatına aktarması hedeflenir.

Seanslar ne kadar sürer?

BDT’de, genellikle haftada bir ya da ihtiyaca göre iki seans yapılır. İlk başta seans sayısı vermek yanlış olur, çünkü danışanın problemine göre değişiklik göstermektedir. Danışan kendini iyi hissetmeye başladıkça görüşme sıklığı azaltılır. İyileşme görüldüğünde nüks önleme çalışmaları yapılarak terapi sonlandırılır.

BDT hangi alanlarda etkilidir?

BDT’nin uygulandığı birçok alan vardır. Bunlardan bazıları;

  • Depresyon,
  • Takıntı-zorlantı bozukluğu (Obsesif-kompulsif bozukluk),
  • Kaygı bozuklukları,
  • Panik atak,
  • Sosyal fobi,
  • Hastalık kaygısı,
  • Travma sonrası stres bozukluğu.

Birçok bilimsel araştırma, BDT’nin ruhsal bozuklukları iyileştirmede oldukça etkili bir tedavi modeli olduğunu göstermektedir. Sadece ilaç tedavisi iyileşmede yeterli olmaz. İlaç kullanımı; mutsuzluk, kaygı, endişe gibi duyguların azalmasını sağlar ancak düşünce yapısını değiştirmediği için geçici bir çözüm olacaktır. Ruhsal bozuklukların iyileşmesi için, düşünce yapısının ve olaylara bakış açısının üzerinde çalışılması ve yeniden yapılandırılması, uzun süreli, kalıcı bir çözüm sağlar. BDT de tam olarak buna hizmet eder.